
Münazarat
MÜNAZARAT ESERİNİN TELİFİNDEN İTİBAREN GÜNÜMÜZE KADAR OLAN NEŞİR TARİHÇESİ VE NÜSHA KARŞILAŞTIRMALARI
Mukaddeme
Üstad Bediüzzaman’ın Münazarat adlı eseri; hürriyet ve meşrutiyetin ehemmiyeti, meşrutiyet hakkındaki yanlış telakkilerden doğan itirazlara verilen cevaplar, gayret ve çalışmanın teşviki, ataletin izalesi ve yanlış anlaşılan tevekkül manasının ıslahı, muhabbet, sadakat ve hamiyet gibi esaslar merkezinde içtimaî ahlâkın takviyesi, taassuptan kurtuluş, ihtilafa sebebiyet veren fikirlerin ıslahı, cehaletin giderilmesi, mektep, medrese ve tekkenin ıslah ve ittihadı gibi mühim meseleler etrafında şekillenmiştir. Bu eser, 1. Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı’nın en buhranlı devirlerinde, bilhassa doğu vilayetlerinde halkı irşad etmek, ümit telkin etmek ve cemiyeti intibaha sevk etmek maksadıyla yapılan seyahatlerde, aşiretlere verilen dersler ve suallerine verilen cevaplardan meydana gelmiştir.
Yine bu eser içerisinde ehemmiyetli bir yer tutan, Üstad Bediüzzaman’ın ekser hayatında bir gaye-i hayali olan Medresetüzzehra isminde, din ile fen ilimlerinin mezcedilerek talim edildiği bir İslam üniversitesinin tesisi ve faydalarına dair hakikatleri ders vererek yazmıştır. Nitekim 1. Cihan Harbinden önce Medresetüzzehranın temellerinin atılmasıyla bu fikir en mücessem şekilde meyvesini vermiştir.
Ancak 1. Dünya Savaşının başlaması ile birlikte maalesef Üstad Bediüzzaman’ın Medresetüzzehra gayesinin hayata geçmesi mümkün olmamış, ancak yeni Said devrinde Risale-i Nur eserleriyle bu gaye daha umumi manada ve iman hakikatlerini ders veren eserler ve külli bir iman hizmeti suretinde tahakkuk etmiştir.
İşte Üstad Bediüzzaman’ın yeni Said devrinde Münazarat eserini tekrar neşretmesindeki hikmet; millet ve cemiyet için geçerliliğini koruyan bu ikazların ve derslerin daha umumi bir surette istifadeye sunulmasıdır. İlave edilen haşiyeler ve açıklamalar, Kürd ibaresine Türk tabirinin ilave edilmesi ve benzeri tashihlerin en önemli maksadı, sadece bir bölgeye ve belli bir unsura hitaben yazılan bu teşhis ve tedavilerin umumileştirilmesidir.
Diğer taraftan Ekrad ifadelerine Türk ibarelerinin de ilave edilmesiyle genişletilmesinin, Üstad Bediüzzaman’ı menfi ırkçılık ile itham ederek toplumun Risale-i Nurdan uzaklaştırılması gayesini güdenlere karşı, mevzunun menfi milliyetçilik gibi bir fikirle alakalı olmadığının açıkça ortaya konulması suretiyle alınmış bir tedbir ve onların bu tür taarruzlarını boşa çıkarmak gayesini taşımaktadır.
Münazarat eserinin ihtiva ettiği çok ehemmiyetli içtimai hakikatlerin 40 yıl sonra değişen şartlarda tekrardan cemiyetin istifadesine takdim edilmesi elbette ki bazı tabiratın tebdilini ve tashihini iktiza eder. Bu hususu Üstadımız aşağıdaki ibarelerle çok güzel ifade etmiştir:
Bütün kuvvetimle derim ki:
Gazetelerde neşrettiğim umum makalatımdaki umum hakaikte nihayet derecede musırrım. Şayet zaman-ı mazi canibinden, asr-ı saadet mahkemesinden adaletname-i şeriatla davet olunsam; neşrettiğim hakaikı aynen ibraz edeceğim. Olsa olsa o zamanın ilcaatının modasına göre bir libas giydireceğim.
Şayet müstakbel tarafından üçyüz sene sonraki tenkidat-ı ukalâ mahkemesinden tarih celbnamesiyle celb olunsam, yine bu hakikatları tevessü' ve inbisat ile çatlayan bazı yerlerini yamalamakla beraber, taze olarak orada da göstereceğim.
Demek, hakikat tahavvül etmez; hakikat haktır.
اَلْحَقُّ يَعْلُو وَلاَ يُعْلَى عَلَيْهِ
(Divan-ı Harb-i Örfi-44)
Münazarat Eserinin Neşir Nüshalarının Tanıtımı
-
Münazarat eseri ilk defa H.1329/M.1911 senesinde İstanbul’da Matbaa-i Ebuzziya'da tab edilmiştir. Ardından 1950 senesinde bu matbu nüshayı Üstad Bediüzzaman bazı kelimeleri ilave edip bazılarını da çıkararak düzeltmeler yapmış ve 23 tane haşiye ilave etmek suretiyle tashih ederek neşre hazırlamıştır.
Bahsi geçen nüshanın kapak resmi ve Üstad Bediüzzaman’ın tashihini gösteren örnek sayfa
Münazarat Eserinin Neşir Nüshalarının Tanıtımı
-
Münazarat eseri ilk defa H.1329/M.1911 senesinde İstanbul’da Matbaa-i Ebuzziya'da tab edilmiştir. Ardından 1950 senesinde bu matbu nüshayı Üstad Bediüzzaman bazı kelimeleri ilave edip bazılarını da çıkararak düzeltmeler yapmış ve 23 tane haşiye ilave etmek suretiyle tashih ederek neşre hazırlamıştır.
Bahsi geçen nüshanın kapak resmi ve Üstad Bediüzzaman’ın tashihini gösteren örnek sayfa

